Tanıklık ettiğim hikaye...
Türkiye'nin doğusunda Van’da kalabalık bir ailede başlayan yolculuğum, varlığımın kendini ifade arayışının temellerinin atıldığı yer aynı zamanda. Yılın neredeyse tüm günleri güneş gören bu harika şehirde duygularını ifade edemeyen kadınların el üstünde tutulduğu, sesli gülmenin ayıp olduğu, ağlamanın ve sesini yükseltmenin yasak olduğu yani kısacası duyguların ve varlığın ifade bulamadığı baskılı bir ortamda büyümek ve bunun tek gerçeklik olduğunu bilmek, beni önce olduğum kişiyi ve hikayeyi reddedişe, sonra yalnızlığa ve düş kurmaya itti.
Hikayelerden ve deneyimlerimden sürdüğüm izler, yolculuklar ve yüzleşmeler kendilik mücadelemde unuttuğum sevilebilir ve yeterli olduğum gerçeğini bana yıllar sonra yeniden hatırlattı. Yani özetle kendimle, bir diğeriyle ve doğayla kurduğum bağ canımın en yandığı yerden, kendini cesurca ve olduğum halimi kabul ve ifade etmekten kuruldu.
Çağrıyı almış, korkuları ile yüzleşmeye ve zihnini anlayarak hikayeyi değiştirmeye niyet edip yola çıkan canlara hatırlatıcı ve ilham olmak niyetim...
Yolumu aydınlatan Dharma ve Gestalt Koçluğu ile; yıllar içindeki bilgi ve deneyim birikimim ile bütüne fayda yaratma odağı olan liderlerin, girişimcilerin, koçların ve eğitmenlerin otantik varoluşlarını keşfetmelerine, hediyelerini daha büyük kitlelerle otantik ve yaratıcı yollarla paylaşmalarına ve ilham olmalarına yönelik danışmanlık, koçluk ve eğitmenlik yapıyorum.
Duraklarım...
Kurduğum düş beni 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletme Bölümü'ne ve insan davranışlarına ve psikolojiye olan derin merakımla ise beni Marmara Üniversitesi’nde Örgütsel Davranış Bilimi master programı ile tanıştırdı.
İş dünyasına ilk yurtdışı deneyimime de imkan sağlayan Walt Disney World Orlando'da staj yaparak adım attım. Daha sonra Conrad İstanbul, Pera Palace Hotel Jumeirah ve Four Seasons Hotel İstanbul'da insan kaynakları ve iç iletişim departmanlarında çalıştım.
KAGİDER'in Geleceğin Kadın Liderleri projesinden aldığım mentorlükle kariyerimi bir rehberle yeniden şekillendirme fırsatı yakaladım ve sektör değiştirerek Deniz Akademi ve Borusan Akademi'de bireylerin ve ekiplerin gelişim yolculuklarını tasarlamaya başladım. Bu süreçte merakım ve güçlü sorularım bir koç tarafından fark edildi ve 2017 yılında aldığım Lider Koçluğu eğitimi ile ICF onaylı ACC unvanlı bir koç oldum. Kendi kişisel gelişim yolculuğumda derinleştikçe 2024 yılında Gestalt Koçluğu ile yollarım kesişti.
2017 yılında harika bir toplulukla, TEDXReset Beyin Takımı ile bir araya gelme şansım oldu ve ilk profesyonel hikaye tanıklığı ve avcılığı deneyimini burada yaşadım. Burada tanıştığım insanlar akışımı toplumsal fayda yaratan topluluklara, oluşumlara ve insanlara yöneltmeme vesile oldu. Borusan Holding'in kadını güçlendirici projelere imza atan kurumsal iletişim ekibinin bir parçası olmak ise bu akışta gerçekleşen bir diğer düşümdü. Markanın sosyal fayda proje tasarımı, gönüllük platform yönetimi ile lider iletişimine dair birçok alanını deneyimlemem için bana alan açıldı.
Tutkularımdan biri olan toplulukları ve grupları bir araya getirerek güçlenmeleri için onlara alan tutabilmek adına “Yaratıcı Kolaylaştırıcı" eğitimi aldım. 2017 yılında Bilim Virüsü, Yuvam Dünya, Hayal Gücü Merkezi, SistersLab ve B4AFC gibi birçok sosyal girişimin kuruluş ve büyüme süreçlerine mentorluk ve danışmanlık yaparak katkı sağladım.
İletişimin dijitalleşmesi, bitmeyen merakım ve öğrenme çevikliğim ile İTÜ'de Dijital Pazarlama Yönetimi Uzmanlık Programı ve Boğaziçi Üniversitesi'nde Sosyal Medya Yönetimi Uzmanlık Programı'larını tamamladım ve bu da benim yaptığım işin etkisini arttırmama olanak sağladı.
Kurumsal hayattaki maceramı 2022 yılında tamamlayıp içimdeki coşkuyu takip ederek hediyemi ve deneyimlerimi bütüne hizmet eden, etki odaklı liderlere, koçlara, eğitmenlere, sanatçılara ve danışmanlara sunma niyetiyle "Y O L A Ç I K , Y O L A Ç I K" diyerek Shiny Minds düşünü kurdum.
"Düşü Olmayanın İşi Olmaz!"
— Nardane Kuşçu
Yaşamlarımızın başlangıcı ve sonu benzer gibi görünse de hepimizin birbirinden farklı ve özgün bir hikayesi var. Her birimiz farklı imkan ve imkansızlıklarla hayata başlıyoruz, çocukken en büyük merakım da işte tam da buydu..
Kişiliklerimizin mayası farklı koşul ve kişilerin, durumların etkileri ile yoğruluyor. Farklı yollardan geçip, farklı zorluklarla sınanıyoruz ve bu bizim hikayemizi oluşturuyor. Her birimizin yaşam öyküsü mükemmel, ve biricik benimki de öyle..
Bazen zaman kaybettiğimizi, bir yerlerde gereğinden fazla oyalandığımızı, yolumuzu kaybettiğimizi düşünüyoruz. Yolumuz bazen doğrusal, çoğunlukla karmaşık, kimi zaman ileriye kimi zaman da geriye gider. Tüm bunlar sadece bizler için anlamlı. Yolculukta dokunup etki yarattığımız durumlar elbette var ama nihayetinde herkes kendi hikayesinin yazarı ve okuyucusu aynen benim gibi.
Bazen bilinçli, bazen bilinçsiz, bazen planlı bazen de tesadüfen karanlıktaki yıldızları toplar gibi topluyoruz hayat deneyimlerimizi ve birleştiriyoruz, bir bakmışız ortaya özgün bir hayat resmi çıkmış. Sözün özü noktalar birleşiyor bir yerde, hayat ileriye bakarak yaşanıyor geriye bakıldığında ise anlam kazanıyor.
ANLAM merkezde sen olduğunda ve sen de bu hikayenin farkında oluğunda hikaye seni ileriye taşıyabiliyor.
Bu düş, çocuk Sara'nın düşüydü. O'nun akşam erkenden yatağa girip kurduğu düşler beni Öz'üme götüren yıldız taneleri...
Hikayeme tanıklık ettiğin için teşekkür ederim,
Kalpten sevgi ile,


